MEDENİYET TASAVVURUMUZ
Anadolu Platformu olarak; insanı merkeze alan, hakkın değerlerine bağlı, halkın içerisinde, farklılıklarımızı tehtit değil fırsat olarak gören bir tasavvura sahibiz.
- Medeniyet, insanlığın birikimidir. İnsan fıtratını bozmayan, vahiy eksenli değerlerin oluşturduğu, adaletin ve hukukun hakim olduğu bir tasavvurdur.
- Medeniyet korku ve endişenin olmadığı yerdir. Darusselamdır. Bizler model merkezli değil, değer merkezli bir medeniyet anlayışına sahibiz.
- Din, kültürün bir unsuru değil; kültür, dinin bir unsurudur.
- Bizim medeniyetimiz, geçmişte farklı ırklara farklı kültürlere mensup insanları bir araya getirmişse, yüzyıllarca bir arada tutabilmişse bugün de aynı dirayete ve niteliklere sahiptir.
- Medeniyetin taşıyıcısı olan insanda kalbi duyarlılık, sistemli düşünebilen ve disipline olmuş bir zihin oluşturmak öncelikli hareket noktamızdır.
Her insanı bir değer olarak görmemiz, eğitim anlayışımızı şekillendirmektedir. - Medeniyetin kurulmasında ve yıkılmasında aile önemli bir yere sahiptir. Aile resmi otoritenin en az olduğu yerdir. Medeniyetimizin diriltici nefesinin terennüm edilmesi öncelikle ailede gerçekleşecektir.
- Toplumun değişmesinde önemli faktörlerinden biri de erken çocukluk eğitimidir. Bu dönemin baş aktörü de annedir. Bunun için annenin eğitimini, eğitimdeki rolünü önemsiyoruz.
Sanat Allah’ın mucizelerini görmektir. Fıtratını koruyan her şey sanattır. Fıtratını koruyan her kişi de sanatçıdır. Sanat, amelin yanında davranışların estetik ve ince olmasıdır. - İslam medeniyeti ekonomik sorunları çözecek prensiplere sahiptir. Bu prensipler, adalet, sömürü karşıtlığı, adil servet dağılımı ve mülkiyet hukukudur.
- İslam mülkiyet hırsını disipline eder.
- İnsanlığın vicdanını biz taşıyoruz. Evrensel tasavvurumuz beşeri, “insan-ı kamile dönüştürme” çabasıdır. Bu tasavvurda gençler çözülmesi gereken bir sorun değil, potansiyel bir güç olarak görülmelidir.
- Muhalif dil yerine muktedir bir dil kullanmalıyız.
- Davet, adanmış ruhlarla gerçekleştirilebilecek kolektif bir sorumluluktur ve toplumsal bir ibadettir.
- Aile, kardeşlik ilişkileri ve komşuluk ilişkileri dünyaya sunabileceğimiz, bizi diri tutan değerlerimizdir.
- Müslümanlar değer ürettikleri her dönemde medeniyetin belirleyicisi ve taşıyıcısı olmuşlardır. Medeniyetimiz, insani değerleri ve kainatı koruyup geliştirebilecek bir bakış açısına sahiptir.
- Çevre; Muhit olan Allah’ın insanlığa bir emaneti, gelecek nesillerin hakkı ve kevni ayetlerin en büyük göstergesi olduğu anlayışındayız. Bu nedenle çevrenin korunması, doğal dengenin gözetilmesinin kulluğumuzun bir gereği olduğu anlayışındayız.
- Anadolu Platformu günlük siyasi faaliyetlerin üstünde kurumsal bir kimliğe sahiptir. Böyle bir kurumsal kimliğe sahip olması siyasetin dışında olduğu anlamına gelmemektedir. Ülkemizi ve insanlarımızı ilgilendiren siyasi gelişmelerle ilgili düşüncelerini toplumla paylaşır. Bu çerçevede “Barış ve Kardeşlik Projesi” gibi açılım girişimleri, -tüm aksaklıkları ve sürecin iyi yönetilememesine rağmen- barışın sağlanması ve akan kanın durması için atılan benzeri adımları ülkemizin ve gelecek nesillerimizin yararına olarak telakki eder. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan Referandumun ise -hükümetin yapmış olduğu girişimlerin yetersiz olduğunu kabul etmekle birlikte- ülkemizin geleceğine ve insanlarımızın yararına olacağına inanır.
- Bizler Anadolu Platformu olarak medeniyet tasavvurumuzu oluştururken bu güne kadar ortaya konan bütün hâsılalardan faydalanmayı esas alır, gerektiğinde yeni perspektifler ekleyerek tasavvurumuzu diri tutmayı, önder kılmayı esas alırız.